Bu blog sitesine yer verilen İslâmî bilgilerden, maalesef yanlış olarak bilgilenmiş insanların doğru bir şekilde bilgilenmeleri ve belirli bir zaman öncesinden beri ortaya çıkmış yanlış fikirlerin revaç bulmalarını sağlamak isteyen insanlara karşı Ehl-i Sünnet kaynakları doğrultusunda deliller sunularak reddiyede bulunmak suretiyle İslâmî hakikatlerin ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Allâh rısazı için gayret bizden, hidayet ise Yüce Allâh'tandır.

16 Haziran 2009 Salı

Vehhabilik yanlısı "Guraba" yayınevi imam Şafiî'nin sözünü sakıncalı bir şekilde tahrif ediyor (değiştiriyor)

"Guraba" yayınevinin imam Şafiî'nin sözü için yaptığı yanlış çeviriyi belirtmeden önce doğru çeviriyi belirtelim ki aradaki bariz olan fark görülsün.

DOĞRU ÇEVİRİ:
İmam Şafiî (radıyallâhu anh) bazı insanlar tarafından Kader hakkında sorulunca şöyle demiştir:

"(Yâ Rabb) Senin dilediğin olur,
Ben dilemesem de.
Sen dilememişsen eğer,
Olmaz benim dilediğim ..."

Önemli bir açıklama: Allâh'ın dilemesi ezeli (başlangıçsız) ve ebedidir (sonsuzdur). Allâh'ın dilemesi kesinlikle değişmez, değişmesi mümkün değildir. Allâh'ın dilediği olur dilemediği ise olmaz. Başka bir ifadeyle Allâh neyin var olmasını dilemişse o kesinlikle olacaktır ve neyin var olmasını dilememişse o kesinlikle olmayacaktır. Bu inancı, Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) bizzat dile getirmiştir.

Kim haşa derse ki "Allâh'ın dilemesi değişir" veya "Allâh, var olmasını dilediği şeyi artık var olmasını dilemeyip dilemesini değiştirir" işte o kimse Allâh'a değişikliği isnat ettiği için küfre girer, Dinden çıkar. İşte aşağıdaki sözkonusu olan hata bu hususla alakalıdır.

Sıfat değişikliği, hâdis (yokken varlığa gelmiş) olmaya işaret eden en büyük alamettir.

Eş-şurâ suresinin 11. ayetinde mana olarak geçer ki: "O'nun (Allâh’ın) benzeri hiç bir şey yoktur."

Ehl-i sünnet itikadı olarak malumdur ki Allâh değişmekten münezzehtir, uzaktır, çünkü değişmek mahluk (yaratık) olmanın en belirgin sıfatıdır.

Ehl-i Sünnet alimler der ki, “Sıfatın hâdis oluşu (yokken varlığa gelmiş olması), böyle bir sıfatla sıfatlanan zatın hâdis oluşunu gerektirir.“ Yani örneğin Allâh’ın iradesi (dilemesi) değişseydi, bu Allâh’ın da değiştiği manasına gelirdi, ki Allâh’ın değişmesi imkansızdır. Dolayısıyla Allâh’ın ne bir sıfatı ne de kendisi kesinlikle değişmez.

İmam Ebu Hanife (radıyallâhu anhu) bir risalesinde der ki: "Kim Allâh’ın (irade, ilim, kelam-ı zatî, hayat, kudret gibi) sıfatlarının hâdis olduğunu (yokken varlığa geldiğini, yaratık olduğunu) söylerse, bundan şüphe ederse veya bunda duraklara ('Bunlara hâdis de demem, hâdis değildir de demem' derse) küfre girer."

İmam Şafiî'nin yukardaki asıl sözünden altını çizdiğim 3. satırdaki ifadenin, "Guraba" yayınevinin aşağıdaki çevirisinde belirtildiği gibi nasıl tahrif edildiğine bir bakın.

YANLIŞ ÇEVİRİ:
Vehhabiler "Dört Mezhep imamının itikadı" adlı kitaplarında güya imam Şafiî'nin Kader inancını tanıtırken şöyle demişlerdir:


"KADER HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜ


l- el-Beyhaki'nin er-Rebi b. Süleyman'dan rivayetinde, kendisine kaderle ilgili sorulan bir soruya Şafiî şöyle karşılık verir:
"Senin dilediğin olmuştur
Ben istemesem bile.
Dilediğini dilersen yapmazsın..."

Allâh bizleri küfürden korusun, bakın ne diyorlar güya imam Şafiî Allâh hakkında demiş ki: " ...
Dilediğini dilersen yapmazsın..."


Yani sapık olan bu vehhabilere göre Allâh ezelde (başlangıçsızlıkta) neyin var olmasını dilemişse, var olmasını dilediği o şeyi dilerse yapmazmış yani onlara göre dilemiş olduğu şeyden dilerse vazgeçermiş. Oysaki böyle inanmak "Tevhid" inancına aykırı olup küfür bir inanıştır. Bir de kalkıp "Tevhid" inancından bahsediyorlar.

Allâh tüm müslümanları vehhabilerin ve diğer sapıkların şerlerinden korusun.

ÖNEMLİ BİR UYARI:
"GURABA" yayınevi vehhabilerin tüm kitaplarını yayınlamaya çalışan bir yayınevidir. Müslümanlar bu yayınevinin yayınladığı kitaplardan uzak durmalıdırlar.


Burada Yayınlanan Bilgilerin Paylaşımı Hakkında

Burada paylaşılan bilgilerin, alıntılanarak başka bir sitede yayınlaması için izin almak gerekmez. Başka insanların yazmış olduğu faydalı bilgileri paylaşmak için Dini açıdan izin almak şart değildir. Önceki zamanda gelmiş alimler, kendi elleriyle kitap telif ederek emekleri daha çok geçtiği halde kitaplarının çoğaltılması hususunda bunun izinsiz olarak yapılamıyacağına dair bir hüküm vermemişlerdir. Çünkü bu İslâm Dinine göre caiz olan bir durumdur. Yani bir kitabın yazarından izin almaksızın o kitabı çoğaltan bir insan mahsurlu olan bir duruma düşmemiştir. Din adına aksini iddia edenler Dine aykırı bir söz söylemiş olurlar.

Ancak kişinin, başkalarına ait olan araştırmalarını kendine aitmiş gibi bir izlenim bırakması da uygun bir davranış değildir. Sözün kısası, başkalarının da faydalanması için alıntılanacak yazının kaynağı belirtilirse uygun olur. Böylece okuyucular diğer yazılardan da faydalanabilirler.

İletişim

Tekliflerinizi ve yazılmış hatalar varsa bu hususlarda ikazlarınızı şurayı: Profilimin tamamını görüntüle tıklayarak ilgili sayfada görüntülenen iletişim kısmındaki email adresi aracılığıyla iletebilirsiniz.

Hakkımda

İlimsizce fetva verenlerin ve kafa karıştırcı bilgileri etrafa yaymaya çalışan birçok insanın önceki zamanlara nazaran oranla daha çok türediği bu zamanda Ehl-i Sünnet'in gerek arapça gerekse türkçe dilinde yazılmış olan kaynak eserlerinden yararlanmak suretiyle İslâmi hakikatlerin ortaya çıkması için müslümanların hizmetine yaptığım araştırmaları paylaşmak isterim. Yüce Allâh'tan niyetimi Kendisi için hâlis kılmasını, riyâkar olmaktan korumasını ve hâlis bir niyet üzerinde kalmamı nasip etmesini dilerim.