Bu blog sitesine yer verilen İslâmî bilgilerden, maalesef yanlış olarak bilgilenmiş insanların doğru bir şekilde bilgilenmeleri ve belirli bir zaman öncesinden beri ortaya çıkmış yanlış fikirlerin revaç bulmalarını sağlamak isteyen insanlara karşı Ehl-i Sünnet kaynakları doğrultusunda deliller sunularak reddiyede bulunmak suretiyle İslâmî hakikatlerin ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Allâh rısazı için gayret bizden, hidayet ise Yüce Allâh'tandır.

29 Nisan 2008 Salı

Allâh'ın arşın üstünde olmadığına dair ve mekandan münezzeh olduğuna dair bir hadis ve hadis hafızı imam Beyhakî'nin bu yöndeki açıklaması

قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: "اللهم أنت الأول فليس قبلك شىء، وأنت الآخر فليس بعدك شىء، وأنت الظاهر فليس فوقك شىء، وأنت الباطن فليس دونك شىء" رواه مسلم.
Allâh’ın Resulü (sallallâhu aleyhi ve sellem) mealen şöyle buyurmuştur: “Yâ Allâh … sen Ez-Zâhir’sin, ki senin üstünde bir şey yoktur. Sen El-Batın’sın, ki senin altında bir şey yoktur. Bunu Muslim rivayet etmiştir.
قال الإمام الحافظ البيهقي في الأسماء والصفات (2/144) ما نصه: (واستدل بعض أصحابنا في نفي المكان عنه ـ أي عن الله ـ بقول النبيّ عليه الصلاة والسلام: "أنت الظاهر فليس فوقك شىء، وأنت الباطن فليس دونك شىء" وإذا لم يكن فوقه شىء ولا دونه شىء لم يكن في مكان) .اهـ

Hadis hafızı imam Beyhakî, “El-Esmâu ve’s-Sifât“ (2. cilt/s.144) isimli eserinde şöyle demiştir: “Dostlarımızdan bir kısmı mekanın O’ndan (Allâh’tan) menfi olduğu hususunda (mekanı olmadığı hususunda) Peygamberin (aleyissalâtu vesselâm): “Sen Ez-Zâhir’sin, ki senin üstünde bir şey yoktur. Sen El-Batın’sin, ki senin altında bir şey yoktur.“ mealindeki sözünü delil göstermişlerdir. O’nun üstünde de altında da hiç bir şey bulumadığına göre bir mekanda olmaz.“ Bu hadis, Yüce Allâh’ın bir yönde bulunduğunu söyleyenlerin iddiasını da çürütmektedir.

Hiç yorum yok:

Burada Yayınlanan Bilgilerin Paylaşımı Hakkında

Burada paylaşılan bilgilerin, alıntılanarak başka bir sitede yayınlaması için izin almak gerekmez. Başka insanların yazmış olduğu faydalı bilgileri paylaşmak için Dini açıdan izin almak şart değildir. Önceki zamanda gelmiş alimler, kendi elleriyle kitap telif ederek emekleri daha çok geçtiği halde kitaplarının çoğaltılması hususunda bunun izinsiz olarak yapılamıyacağına dair bir hüküm vermemişlerdir. Çünkü bu İslâm Dinine göre caiz olan bir durumdur. Yani bir kitabın yazarından izin almaksızın o kitabı çoğaltan bir insan mahsurlu olan bir duruma düşmemiştir. Din adına aksini iddia edenler Dine aykırı bir söz söylemiş olurlar.

Ancak kişinin, başkalarına ait olan araştırmalarını kendine aitmiş gibi bir izlenim bırakması da uygun bir davranış değildir. Sözün kısası, başkalarının da faydalanması için alıntılanacak yazının kaynağı belirtilirse uygun olur. Böylece okuyucular diğer yazılardan da faydalanabilirler.

İletişim

Tekliflerinizi ve yazılmış hatalar varsa bu hususlarda ikazlarınızı şurayı: Profilimin tamamını görüntüle tıklayarak ilgili sayfada görüntülenen iletişim kısmındaki email adresi aracılığıyla iletebilirsiniz.

Hakkımda

İlimsizce fetva verenlerin ve kafa karıştırcı bilgileri etrafa yaymaya çalışan birçok insanın önceki zamanlara nazaran oranla daha çok türediği bu zamanda Ehl-i Sünnet'in gerek arapça gerekse türkçe dilinde yazılmış olan kaynak eserlerinden yararlanmak suretiyle İslâmi hakikatlerin ortaya çıkması için müslümanların hizmetine yaptığım araştırmaları paylaşmak isterim. Yüce Allâh'tan niyetimi Kendisi için hâlis kılmasını, riyâkar olmaktan korumasını ve hâlis bir niyet üzerinde kalmamı nasip etmesini dilerim.