Peygamber Efendimizi (sallallâhu aleyhi ve sellem) methedecek sözler söylemek, içinde sınırı aşacak aşırıya kaçan şeyler yoksa caizdir. Bazı insanların methedecek sözler esnasında kötü sözler sokmalarına gelince işte bu yaptıkları Şeriate aykırı olup kötülenecek bir şeydir. Adı “Mevlidu Ebi’l-Vefâ” olan bir kitap vardır ki içinde Dine aykırı olan şöyle bir ifade geçiyor: “Allâh Muhammedi kadîm (ezeli, başlangıçsız) olan nurdan yaratmıştır” Bu ifadenin zahiri şudur ki haşa “Allâh Teâlâ’nın zatı nurdur yanı ışıktır ve Allâh Teâlâ bu nurdan bir parça koparmış ve o parçayı Muhammed kılmıştır” Bu kimseler İslâmdan çıkmışlardır. “Mevlidu’l-arûs” adlı kitapta da bu bozuk söz yer almaktadır. Bu kitapta (iftira atılarak) Ka’bul-ehbârdan söz edilir ki şöyle demiş: “Allâh nurundan bir parça alıp ona Muhammed ol demiş o da Muhammed oluvermiş.” Bunu söyleyen kimse de İslâmdan çıkmıştır. O halde Allâh Teâlâ ışık değildir ışığa da benzemez, parçalanmaz, Onun hakkında parçalanmak ve bölünmek imkansızdır.
Dinde sınırı aşarak aşırıya kaçmayı Allâh Teâlâ kötülemiştir. Peygamber Efendimiz de (sallallâhu aleyhi ve sellem) mealen şöyle buyurmuştur: “Beni mevkimden daha yukarıya yükseltmeyin” Allâh’ın Resulü, Allâh tarafından üzerinde kılınmış mevkinden daha yukarıya çıkarılmayı sevmez. Ama bu kimselerin iddialarına göre o buna razıymış. Halbuki bu Allâh’ın Resulünün (sallallâhu aleyhi ve sellem) bildirmiş olduğu şeye terstir. Bilin ki Allâh size rahmet eylesin Peygamber Efendimize (sallallâhu aleyhi ve sellem) salavat getirmenin ve onu methetmenin üstünlüğü olduğu halde yine de Din ilmiyle uğraşmak daha faziletlidir. Bunun delili ise Allâh’ın Resulünün Ebu Zerr’e söylediği: “Ey Ebâ Zerr gidip de Allâh’ın kitabından bir ayeti öğrenmen senin için yüz rekat (nafile) namaz kılmandan daha hayırlıdır ve gidip de ilim bölümünden bir bölümü öğrenmen senin için bin rekat namaz kılmandan daha hayırlıdır.” mealindeki sözdür. Hadis hafızı en-Nevevî eş-Şafiî şöyle demiştir: “İlimle uğraşmak değerli vakitlerin harcandığı en üstün şeydir” Dolayısıyla ilim, İslâm hayatıdır. İlim, Vehhabiler olsun dalalet üzerindeki başkaları olsun bozukluk çıkaranların şüphelerini bertaraf edebilmek için bir silahtır. İlim silahıyla silahlanmamış bir adam, her nekadar ibadetle meşgul olsa da ve her ne kadar zikirle meşgul olsa da o mahvolmaya maruzdur. O halde Din ilmini öğrenmelisiniz ve ahiretiniz için amel etmelisiniz. Dünya ahirete ihtiyaç kalmamasını sağlamaz. Ölümden, kazılacak kabre gömülmeden önce hayatınızdan yararlanın. Allâh kime hayrı murad etmişse ona katışıksız doğru olan Dini bilgileri öğrenmeyi nasip eder ve onu azimli kılar. Ama Din ilmine ehemmiyet göstermeyen kimse birçok hayırdan yoksun kalır.
Bu blog sitesine yer verilen İslâmî bilgilerden, maalesef yanlış olarak bilgilenmiş insanların doğru bir şekilde bilgilenmeleri ve belirli bir zaman öncesinden beri ortaya çıkmış yanlış fikirlerin revaç bulmalarını sağlamak isteyen insanlara karşı Ehl-i Sünnet kaynakları doğrultusunda deliller sunularak reddiyede bulunmak suretiyle İslâmî hakikatlerin ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Allâh rısazı için gayret bizden, hidayet ise Yüce Allâh'tandır.
Blog Arşivi
-
▼
2008
(47)
-
▼
Temmuz
(15)
- Sarf ve Nahiv (arapça dilbilgisi kuralları) ilmi h...
- "Tenviru'l-mikbâs min tefsiri ibni Abbâs" kitabı A...
- Bazı Mevlit kitaplarında geçen Dine aykırı ifadele...
- Salavât getirmek istenildiği zaman nasıl sevap kaz...
- Büyük olan bazı Alimlerin akaitle (inancın temelle...
- İlimsiz fetva vermenin, ahkam kesmenin hükmüne dair
- Seçilecek arkadaş nasıl olmalıdır?
- Kutlu Doğum münasebetiyle Almanyada meydana gelen ...
- "İtikatta İtimad" risalesinin bir kısmı (Hanefi bi...
- Kızgınlığın kötü neticesine dair
- Şeytandan korunmanın bazı yolları
- Vehhabiler Osmanlı Türkleri ve Peygamber Efendimiz...
- Dağıstani ve Nazım Kıbrısi'ye karşı uyarı
- Dini Bilgilerin usulünce nasıl öğrenilmesi gerekti...
- "CENÂP" kelimesini Allâh hakkında kullanmak caiz d...
-
▼
Temmuz
(15)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Burada Yayınlanan Bilgilerin Paylaşımı Hakkında
Burada paylaşılan bilgilerin, alıntılanarak başka bir sitede yayınlaması için izin almak gerekmez. Başka insanların yazmış olduğu faydalı bilgileri paylaşmak için Dini açıdan izin almak şart değildir. Önceki zamanda gelmiş alimler, kendi elleriyle kitap telif ederek emekleri daha çok geçtiği halde kitaplarının çoğaltılması hususunda bunun izinsiz olarak yapılamıyacağına dair bir hüküm vermemişlerdir. Çünkü bu İslâm Dinine göre caiz olan bir durumdur. Yani bir kitabın yazarından izin almaksızın o kitabı çoğaltan bir insan mahsurlu olan bir duruma düşmemiştir. Din adına aksini iddia edenler Dine aykırı bir söz söylemiş olurlar.
Ancak kişinin, başkalarına ait olan araştırmalarını kendine aitmiş gibi bir izlenim bırakması da uygun bir davranış değildir. Sözün kısası, başkalarının da faydalanması için alıntılanacak yazının kaynağı belirtilirse uygun olur. Böylece okuyucular diğer yazılardan da faydalanabilirler.
Ancak kişinin, başkalarına ait olan araştırmalarını kendine aitmiş gibi bir izlenim bırakması da uygun bir davranış değildir. Sözün kısası, başkalarının da faydalanması için alıntılanacak yazının kaynağı belirtilirse uygun olur. Böylece okuyucular diğer yazılardan da faydalanabilirler.
İletişim
Tekliflerinizi ve yazılmış hatalar varsa bu hususlarda ikazlarınızı şurayı: Profilimin tamamını görüntüle tıklayarak ilgili sayfada görüntülenen iletişim kısmındaki email adresi aracılığıyla iletebilirsiniz.
Hakkımda
- Nasûh Araştırmacı
- İlimsizce fetva verenlerin ve kafa karıştırcı bilgileri etrafa yaymaya çalışan birçok insanın önceki zamanlara nazaran oranla daha çok türediği bu zamanda Ehl-i Sünnet'in gerek arapça gerekse türkçe dilinde yazılmış olan kaynak eserlerinden yararlanmak suretiyle İslâmi hakikatlerin ortaya çıkması için müslümanların hizmetine yaptığım araştırmaları paylaşmak isterim. Yüce Allâh'tan niyetimi Kendisi için hâlis kılmasını, riyâkar olmaktan korumasını ve hâlis bir niyet üzerinde kalmamı nasip etmesini dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder