Senai Demirci El-İhlâs suresini ne Peygamber Efendimizin ne de hiç bir İslâm aliminin tefsir etmediği bir şekilde, kendine mahsus bir üslup kullanarak açıklamaya kalkıp El-İhlâs suresinde bildirilenin haşa Allâh değil Peygamber Efendimiz olduğunu iddia ediyor ve böylece hem Peygamber Efendimizi yalanlıyor hem de bütün İslâm alimlerinden bu hususta ayrılıyor. Böylece hem Peygamber Efendimizin bu sure için buyurduğu sözünü(1) hem de İslâmi bir kaynak olarak kabul edilen icmayı kaile almıyor. Dolayısıyla Peygamber Efendimizi öveyim derken onu yalanlayan ve icma dışına çıkan bu adama karşı susulmamalıdır.
(1) Hadis-i şerifte geçer ki Peygamber Efendimize kafir olan bir topluluk "Bize Rabbini vasıflandır" dediklerinde Peygamber Efendimiz onlara El-İhlâs suresini okudu ve sonunda kendilerine mealen "Budur Rabbimin sıfatı" demiştir.
Senai Demirci El-İhlâs suresini kendine mahsus bir üslupla mana tahrifatı yaparak açıklamaya kalkıp şöyle diyor:
"De ki O Allah'tan konuşur;
dediği ancak vahiydir; hevasından söylemez.
Ehad'dir O;
"Sen olmasaydın, Sen olmasaydın..." sırrıyla Halık'ının bitanesi, varlığın eşsiz incisi, yaratılış biricik gerçekleşme vesilesidir.
Samed'dir O;
O kimsenin ışığına muhtaç değil; kimse O'nun ışığına ihtiyaçsız değil.
Âlem O'ndan nur alır; O'ndan nurlanmayan herşey karanlıktadır.
Muhabbetlerin hepsi O'nunla muhabbettir; sevmelerin cümlesi O'nun hatırına gerçekleşir.
Doğurmuşlardan kimse O'nun gibi değildir.
Doğurmuşların hatırı O'nun hatırına sayılır.
"Anam babam sana feda olsun ey Muhammed..." hitabının biricik muhatabıdır.
Doğurulmuşlardan kimse O'nun gibi değildir.
Doğurulmuşlar da O'nun hatırına sevilir.
Oğul ve kızlarımıza sonsuzluk vaad eden O'nun haberidir.
Evladı göz aydınlığı eyleyen O'nun müjdesidir.
Evladı anababaya sevdiren de, evlada ana-babayı sevdiren de O'nun muhabbetidir.
Ne dengi vardır ne de benzeri
Müjdelerin aslı, merhametlerin mayası, tesellilerin anası, hüzünlerin çaresi Muhammed'dir."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder