Dünyaca meşhur olup hak olan çeşitli mezhebin alimleri tarafından sözleri alıntılanan ve kabul gören imam Ebu Mansur AbdulKahir el-Bağdâdî, ilim ehli tarafından “Et-tabsiratu’l-bağdadiye” adı altında tanınan “Usulu’d-dîn” [1] isimli kitabında mücessime (Allâh’ın cisim olduğunu kabul edenler) ile müşebbihe’nin (Allâh’ı yarattığı şeylere benzetenlerin) hükmüne değinerek şöyle demiştir: “Horasanın Kerramiyye’den olan cismiyyesine (Allâh’ın cisim olduğunu kabul edenlerine) gelince, onları tekfir etmek vaciptir (gereklidir) şu sözleri söyledikleri için:
(haşa) “Allâh’ın sınırı ve nihayeti olduğunu”,
(haşa) “Herhangi bir şeyi kendisinde yokken varlığa gelen bir görmeyle gördüğünü”,
(haşa) “İşittikleri şeyleri kendisinde yokken varlığa gelen bir idrakle işittiğini” ve (haşa) “Kendisinde idrakın yokken varlığa gelişi olmasaydı herhangi bir sesi idrak etmiş ve görülecek herhangi bir şeyi görmüş olmazdı”
Onlar, kendileri için Allâh Teâlâ’nın Zatına hâdis olan (yokken varlığa gelen) şeylerin dahil olacağını mümkün bulmaları sebebiyle fesatlık çıkarmışlardır.” Burada sözü sona ermiştir.
İmam Ebu Mansur el-Bağdâdî “El-esmâu ve’s-sıfât” [2] isimli kitabında ise şöyle demiştir: “El-Eşari ve mutekellimun’un (kelam alimlerinin) en çoğu bidati küfür olan veya küfre yol açan her bidatçinin (kötü bidat sahibinin) tekfir edileceğini söylemişlerdir, (örnekler) mabudunun bir sureti olduğunu veya sınırı ve nihayeti olduğunu veya O’nun için hareketin ve durgunluğun mümkün olduğunu iddia edenler gibi.” Burada sözü sona ermiştir.
İmam Gazali, "El-iktisadu fi'l-itikad" isimli kitabında imam Ebu Mansur el-Bağdâdî'nin sözüyle uyuşmayan bir söz söyleyerek mutezile ve müşebbihe gibi ve diğer sapık fırkaların tekfir edilmemesinin uygun olduğunu ifade etmiştir.
Doğrusu şu ki imam Gazali bu hususta hata etmiştir. Dolayısıyla "El-iktisadu fi'l-itikad" isimli kitabında bu hususla ilgili söylediği sözlere güvenilmemelidir.
Burada hicri 429 yılında vefat etmiş, eşari olan büyük bir imamdan bahsediliyor. İmam Gazali ise sonra gelmiştir ve kendisi de eşaridir.
Ayrıca imam Gazali "El-Munkızu mine'd-dalal" isimli kitabında, önceden düştüğü ve sonradan döndüğü hataları olduğunu bildirmiştir.
[1] Usulu’d-dîn, Daru’l-kutubu’l-ilmiyye baskısı, Beyrut, s. 361
Osmanlı döneminin son Şeyhu’l-İslâmı olan Mustafa Sabri Efendinin vekilliğini yapmış olan Muhammed Zahid el-Kevserî de bu sözü benimseyerek “Makalat El-Kevserî” isimli kitabının Darus-selâm baskısı, Mısır, 260-261 sayfalarında imam Ebu Mansur el-Bağdâdî’den nakilde bulunmuştur.
[2] El-Kevserî, “Makalat El-Kevserî”, s. 261
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder